Van'da Bayram Otel'de kaybettiğimiz Sebahattin..
Sebahattin’in ardından… Sebahattin Yılmaz Erzurum’da Aziziye gazetesinde mesleğe başladığında kendi halinde , kimsenin işine karışmayan her zaman bir şey öğrenme çalışan can dostumuz ve arkadaşımızdı. Öğrenmeye meraklı idi, fotoğraf çekme imkanına kavuştuğu ilk göz ağrısı işyeri Akajans ve Tercüman Bürosu olmuştu. Her zaman yanında olan ve dert ortağı Sayıl kardeşim Filmlerini banyo ettiğinde filmi alıp bakardık birlikte. “ Sebahattin fotoğrafı şurdan gör, diyaframı aç, burada şöyle olmuş -burada şöyle olmuş “ derdik.. Sebahattin tüm eleştirileri büyük bir olgunluk ve heves içinde dinler, “ tamam Fiko ağabeyi bir daha öyle çekeceğim söz “ der sonunda gülerdi.. Sayıl arada takılır, “ ula cücük hele gel, bunu nasıl çektin “ der gülerdik.. Sebo yine anı olgunlukla, “ oğlum öğreneceğiz daha. Yavaş yavaş, olacak işte, ananızın karnında mı öğrendiniz “ derdi.. Bunlar kulaklarımızda kalan tatlı an