fikretdadas

Tortum –Uzundere Cenneti..          Ramazan ayı içerisinde Erzurum’dayım, fotoğraf çekme arzusu ile bir anda Tortum Şelalesine gitmeye karar veriyorum. Zaman az da kalsa Kanuni Sultan Süleyman tarafından Osmanlı egemenliğine geçen 120 kilometrelik Tortum- Uzundere yollarına düşüyorum. Etraf alabildiğine güzel, çayırlar biçilmiş, otlar balyalanmış. Tortum’un çıkış köprüsüne doğru kadim dostumuz Turgut Barın ’ın bahçesi, bürokrasinin de rağbet gösterdiği Tortum’un en leziz mini tesisi olmuş.          Yol boyu bu güzellikleri fotoğraflıyorum. Ne istersen var, Tortum ve Uzundere’nin tabiat anasında. Bir de buna Tortum Çayı’nın suyu eklenince doğa harikalarını sadece fotoğraflamak kalıyor.          Yol boyu bölge köylüsünün mahsulünü yola çıkarıp sattığını gözlemliyorum, domates, salatalık, çeşitli meyveler ile mısır. Aslında Tortum’dan sonrası Uzundere ve Yusufeli ile Narman, Olur, Oltu yöreleri iklim olarak Erzurum’a göre çok ılıman ve Karadeniz iklimini andır

Mantolama ile zehirliyorlar Türkiye’de ve Erzurum’da  son zamanlarda bir mantolama furyası almış başını gidiyor..  Ama  bu yapılan mantolama çok zararlı, s “ o yaptırdı, ben de yaptırayım “ yarışı aldı başını gidiyor.. Nacizane  bu konu ile ilgili olarak 8 yıl çalışmam gerekti.. 8 yıl yalıtım malzemelerinin tümünü araştırma fırsatı buldum. Mantolama ne diye kısa bir soru sorulunca “ binaların duvar, kolon, kiriş bölümlerinin Polistren levhalar kullanılarak yalıtılması için geliştirilen bir sistem ” olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de ısı yalıtımı adı bilinen ünlü bir   ..... firma  ile başladı, Amerikan sayding ile görünür oldu. Ama o ünlü firmanın ürettiği özellikle çatıl katlarına rulo olarak  yalıtım için serilen  malzemenin  ömrünün 5 yıl olması nedeniyle çeşitli arayışlara girildi..    Ancak XPS denilen malzeme Türkiye'de hızla yayıldığı gibi, bu malzemenin çakmaları da üretilmeye başlandı.  AB ülkelerinin özellikle Almanya nın terk ettiği mantolama  malzemesi XPS

                                    Soba fırınındaki patates Karasal iklim yaşanan Erzurum'da kış mevsiminin en tatlı meyvesidir.. Meyve diyorum çünkü; gerçekten o sobanın fırınında pişen piştikçe fırının kapağının yanından buharların çıktığı patates.. Nam-ı diğer adıyla kartol .. Bu kartol orada bir pişer ki, taa içine kadar işler sobanın sıcağı... patates piştikçe kum kum olur içi, artık hafif bir yanık kokusu alınınca, fırının kapağı açılır ve pişmiş patatesler birer birer dışarı alınır.. Patateslerin bazıları hafif kabuktan yanmış, bazıları patlamış olur.. Patatesler önce soyulur, soyulmadan-temizlemeden yemek isteyenler de patatesleri bir tabağa koyup sıcak sıcak patatesle oynamaya başlarlar.. Her seferde patatesin bir kabuğunun parçası, parmaklarda kalır, patates soğudukça soyulması kolaylaşır ..Ama genelde sıcak iken patatesin soyulması tercih edilir..   Patates açılır, içinden bir buhar çıkar, bir de pişmiş patates kokusu yayılır.. O an burunl