Saffet DADAŞ'ın ardından..............






Canım ağabeyim, Saffet Dadaş..........(1952-2009 )

Lalapaşa camii'nde cenaze namazı.. 16.12.2009...


                       Bir dostumuz, " Erzurumlular,Saffet'in cenazesinde biraraya geldi " dedi..

                                                     işte dostların..Sevenlerin,  cemaatin



1.Sene-i devriye Lalapaşa camii Hatim Duası ve Mevlid'i Şerif... 


Evlat acısı çeken gözü hergün yaşlı  bir ana....Erzurum'un ebe anası..Nadide ana........
Allah biçbir anneye , evlad acısı vermesin......Bir ananın gelebileceği nokta fotoğrafta apaçık ortada... Canım anam, yıkıldı.....Tükendi.....gözümüzün önünde eriyor....Tükeniyor..

     
                                          Omuzlarımızdasın, son yolculuğunda....                                         

Çok sevdiği dostları Foto Görçek te çekiliği bir fotoğrafı...




Çok sevdiğin Ankara-Erzurum karayolu, geçtikçe de anıyorum seni, her virajı bilirdin...yıllarca Ayda 8-10 kez geçerdin o yollardan....

Mezarında rahat uyu.... Hepimizin geleceği yer.....




Fikret Dadaş

Fikret Dadaş

 Safo’nun ardından…..15 Aralık hayatımda önemli bir yara oldu ..
Hüzün, gözyaşı, kalbimin sıkıştığı an..
Biricik ağabeyimi kaybettim..
15 yıl babasız yaşadım, bana sahip çıktı..
...
Beni dinledi, anladı, doğruları gösterdi canım ağabeyim..
Babamdan sonra, onu da kaybettim..
Yok artık benden büyük, bir beni anlayacak biri..
Ne yapsam ki ?
Artık yalnızım birçok konuda..
Her zaman yanında olamasam bile
Varlığı yetiyordu bibişimin..
Canım benim
Vefatının 1. Yılında seni andık..
Hatimlerle, hatim dualarıyla.. Mevlid le..
Lalapaşa camiinin içini bir manevi hava kapladı..
Arkadaşların, dostların , akrabaların ve bizler orada idik..
El açıp dualar ettik sana,
‘Allahım nur içinde yatır saffetimi ‘diye..
Nur içinde yat koca adam..
Erzurum’un Hızır babası,
Fakirlerin yoldaşı, sahipsizlerin sahipsizi..
Beni de sahipsiz bırakıp gittin 57 yaşında..
Nur içinde yat, umarım öbür dünya da rahat edersin…
15.12.2010-Erzurum

 





                                          Seni çok seven ve üzerine titreyen Ülker ablan....2011.


Seninle çocukluğunu ve lise yıllarının bir bölümünü yaşayan küçük dayımız Sedat, mezarının başında yıkıldığı an...Öyle bir yıkıldı ki anlatamam, saatlerce suskun kaldı, gözleri doldu, ağladı seni rahmetle andı....2011..



****************************************************




İyiliksever Dadaş'a veda
DIŞARIDA buz gibi bir hava var.
Adamın biri o soğukta, bir poşete doldurduğu limonları satıyor.
Demek ki sermayesi o kadar.
5- 10 liralık limon satacak ve bir ekmek parası çıkaracak.
Kaç kişi sokaktaki bu satıcıdan limon alır?
Yeni Mahalleden geçerken Saffet Dadaş'ın ilgisini çeker limoncu.
Adamın hikayesini diniyor ve etkileniyor.
Eskiden bir yerden maaş alıyormuşmış.
Sonra maaşını kesmişler.
O da geçimini limon satarak sağlamaya çalışıyor.
Dadaş, limon almakla kalmaz.
Elde ettiği bilgiler doğrultusunda ilgililerle temasa geçer ve o adama tekrar maaş bağlanmasını sağlar.
Aradan bir süre geçer tekrar maaş kartına kavuşan limoncu, teşekküre gelir.
Ama Saffet Dadaş o gün tanrının rahmetine kavuşmuştur.
Gözleri dolar, Dadaş'ın ev adresini öğrenir ve gider taziye evine.
İyiliksever insan Saffet Dadaş'ın yaptıkları orada anlatır.
Tamamlanan bir ömürden geriye de zaten böyle güzel anılar kalmıyor mu?
Bu vesileyle meslektaşımız Fikret Dadaş'ın sevgili ağabeyisi Saffet Dadaş'a bir kez daha tanrıdan rahmet diliyoruz.
Annesi, eşi, çocukları, kardeşleri başta olmak üzere ailesine ve arkadaşlarına da sabırlar.

(1 Ocak 2010)
Kadir SABUNCUOĞLU


             


                      *****************************************************



               Saffet ağabeyim, Ankara-Erzurum karayolunu avucunun içi gibi bilirdi..Yıllarca her hafta sonu bir gün için gidip gelirdi...







                             ***************************************************








                                                               Vahdet Nafiz Aksu
DADAŞ GARDAŞIN ARDINDAN...
Demek saffet kardeşimizin vefatının üzerinden iki koca sene geçivermiş...Facenin sol üst köşesinden bize gülümseyen yüzü toprak olmuş, dostumuzun...fani dünya...gelen gider, konan göçer.

dün sayfamda divan-ı keb...
irden bir şiir paylaşmıştım.

Mevlana o coşkun üslubuyla diyor ki;

"Ey ruh aleminden bu dünyaya doğup gelenler! Ölüm gelince ürkmeyin, korkmayın!

Bu, ölüm değil, bu ikinci bir doğumdur; doğun, doğun!"

mümin için madem ki 'düğün gecesidir', vuslattır, emanetin sahibine teslimidir...öyleysi işin o cihetine fazla üzülmeyeceğiz.

lakin ölümün geride kalanlar açısından en zor yanı, özlemektir dönmemek üzere gideni...

yazın erzurum'dayken gürcükapıdan pelit meydanına doğru yürürken vatan lokantasının önünden geçtim.

birden Saffet Bey'i hatırladım...ölmeden önceki son görşmemizde orada yemek ikram etmişti bana...biz memlekete varalım da haberi olmasın, aramasın, sormasın kabil mi?

bayram ve kandillerde de eksikliğini hissediyorum. öyle sms falan değil, illa arayacak, şehrin genel ahvalini anlatacak, sonra kutlamasını yapacak...

dostluk bu değilse başka nedir ki?

helede 'yüzyüzeliğin' sms, mms, face ve diğer 'asosyalite' ağlara tuş olduğu zamanede...

allah gani gani rahmet eylesin...

vahdet nafiz aksu



*******************************************************


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mantolama ile zehirliyorlar

DADAŞ HERKESE NAM SALDI…