Kars'ta donan banyo ( hypo )

Merhaba Sevgili okuyucular,

40 yılı aşan meslek hayatımda, hep muhabirliği düşündüm, muhabir olarak çalıştım. Ara sıra başka etkili görevler aldıysak ta, Muhabirliğin tadını hiçbir şeyde bulamadım.

        Uzaktan, ‘  hamallık ‘  olarak görülse bile, muhabir her zaman haberin içinde olan kişidir. Kamuoyunu doğru , yalnız ve yalansız bilgilendirmek zorundadır.
        Gazetecilik öyle bir meslek ki, her şey bir anda olup bitiyor, zaten günümüz teknolojilerinde, haber geçmek, fotoğraf çekmek ve geçmek artık problem bile değil.


Bir anımı paylaşayım sizlerle ;
Kış Tatbikatlarından birini izlemek için  Kars’ın Sarıkamış ilçesindeyim.
        İşin en önemli yanı fotoğraf olayı.
 Filmi siyah beyaz çekip getiriyorsunuz ,  bulduğunuz bir fotoğrafçıya. Varsa banyo ilaçlarınız onları koyuyorsunuz,  film banyo malzemeniz yoksa , o zaman fotoğrafçıya soruyorsunuz  “ banyonun durum nasıl, tazemi “ fotoğrafçının tazesi farklı oluyor tabii. Ona göre taze ile bize göre taze arasında dağlar var. Bize fazla kullanılmamış banyo gerekiyor, anında kaliteli sonuç almak için. Fotoğrafçı da daha kaç film atıp, banyonun masrafını düşürürüm ün peşinde.
Ancak yiğidi öldür hakkını ver doğu da gittiğimiz her fotoğrafçıda el üstünde tutulduk.
                Eski sistem karanlık oda ...



        Konuyu dağıtmadan Kış Tatbikatında çektiğimi filmlere getireyim. Bir fotoğrafçıya girdim, karanlık odayı sordum, eliyle işaret edip içeride dedi. Ama kendimize ait yeni kodak dektol banyomuzu temiz başka bir küvete, hypo dediğimiz ikinci banyo ise fotoğraf 'taze yapılmış ' dediği için  itimat edip  banyo yapmaya koyuldum. Banyoyu elde ve karınlıkta yapıyorum, sigarayı hafif çekerek onun kırmızı ışığı ile filmin karelerini görmeye çalışıyorum...
Eski sistem karanlık oda  malzemeleri  sağ baştaki beyaz küvet ilk banyo ilaç.. ortadaki su , büyük olan da hiypo (silah beyaz filmi tesbit ediyor )

siyah beyaz filmin banyosu bitince ilaçtan arınması için su ile yıkanıyor film



               

Birinci banyoda filmi yıkıyorum, küçük bir karanlık oda, mecburen sigara içiyorum filmi görmek için, birkaç kez çevirdim , film çıkmaya başlamıştı. İşin ilk bölümü tamam gibiydi. 
                      

Birinci banyodan filmi çıkarıp bir sudan geçirdikten sonra yine karanlıkta ikinci hypo banyosuna atmaya çalıştım.. Ama oda ne, ikinci banyo yoktu..çıldırdım..film çıkmıştı acilen tesbit olması için hypo banyo gerekli idi. El yordamıyla sağa baktım sola baktım ikinci banyo yok.. Fotoğrafçıya seslendim. ' hipo nerede ‘ diye. Fotoğrafcı, 'abi donmuşta olabilir ama küvetin içinde '  demez mi ?.. sigaradan bir nefes daha çektim küvete bakıp, parmağımla küvetin yüzeyini yokladım,hakikaten buz tutmuştu küvet.elimle zorlayıp, buzu kırarak birinci banyodan çıkardığım filmi, son anda hiypo dolu buzlu küvete atarak çevirmeye başladım, tesbit yaptım. Böylece banyosunu yaptığım filmi kurtardım. O zamanlar, bu şartlar altında çalıştık. İşte anlattığım konu bir yaşanmışlık örneği.


Şimdi fotoğraf çekmek ne ki? Yeter ki makinanı sarsmadan tut makinanı. Gerisi geliyor Foto muhabiri arkadaşlarım beni bağışlasınlar, teknolojinin kolaylığını anlatmaya çalışıyorum.


Bugün geldiğimiz noktada her şey bilgisayarlı, otomatik..

O dönemleri de gördüm, bugünkü elektronik çağı da yaşıyoruz. İletişimin güçlü olduğu bu dönemde, aniden değişin gündemi yakalamak imkansız gibi, o nedenle teknolojinin tüm nimetlerinden de yararlanalım ama insanlığımızı kaybetmeyelim.






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mantolama ile zehirliyorlar

DADAŞ HERKESE NAM SALDI…