Dejenere olduk..

 

DEJENERE OLDUK

 

Ne yazık ki korktuğumuz başımıza geldi ve toplumda dejenerasyon oldukça yayılmaya başladı. Günlük hayatta bunu rahatlıkla gözlemleyebiliyoruz. Yaşanan dejenerasyonda  en büyük sıkıntı  ‘ yalan ‘ söylemenin artması. Rahatlıkla yalan söyleyebilir insanlar.

"Müslüman, asla yalan söylemez”  bu söz son peygamberimiz Hz. Muhammed’e ait. Peki bu sözü bilip te ardı ardına yalan söyleyenlere ne demeli? Bir şey diyemeyiz ancak cezasını verecek makam bellidir .. Bu Dünya’da olmasa bile, bunun ahireti de var. Ama genelde günlük hayat içinde bu cezaları yaşayanları da görüyoruz, hesap ahirete kalmıyor.

İNEĞİN HİKAYESİ

Adamın birinin bir ineği varmış, ineği satışa çıkarmış. Ancak inek aksıyormuş, hesaplı da verince biri talipli olup ineği satın almış.. İneğin topalladığını gören görenler alıcının yanına gitmişler , “ kardeşim bu inek topal keşke almasa idin keşke “ demişler ..

Alıcı gülmüş, “ inek topal değil, toynağının arasına taş girmişti, çıkardım şu an çok iyi durumda inek “ diye cevap vermiş.

Bu sefer aynı kişiler ineği satan adamın yanına gitmişler, “ İnek topal falan değilmiş, yazık ettin. Toynağının arasına taş girmiş. Adam ineğin toynağından taşı çıkarmış, inek ucuza gitti “ diye adamı dolduruşa getirmeye çalışmışlar.

İneğin eski sahibi istifini bozmamış, “ inek zaten topaldı. toynağın arasına taşı ben koydum,  inek topal zannedilsin öyle alınsın diye sattım ".

Dedikoduyu seven kişiler bu sefer ineği satın alan kişinin yanına bir kez daha gitmişler , “ sen toynakta taş zannet, inek zaten topalmış. Adam sana topal ineği satmış. Haberin bile olmamış “ diye  bir kılçık daha atmışlar..

İneği alan adamın buna da bir cevabı olmuş ,” benim için ineğin topal olması önemli değil.  Verdiğim paralar, zaten sahte idi ! “ .

Bu hikaye, içinde bulunduğumuz dejenere durumunu çok iyi açıklıyor..

Çok çabuk yalan söyleyen bir toplum olma yolunda, hızla koşuyoruz..