HAMAS, İSRAİL’E KAPI AÇTI ..!
TERÖR ÖRGÜTLERİNİN TÜMÜ: MADE İN ABD..
HAMAS, İSRAİL’E KAPI AÇTI ..!
HTŞ DE SURİYE'Yİ İSRAİL'E İŞGAL ETTİRECEK
Araştırma : Fikret DADAŞ - Gazeteci
ABD 50 yıllık Ortadoğu Planında, ‘Arap Baharı ‘ adı altındaki bölgeyi ele geçirme çabalarını % 80 uyguladı,
‘Demokrasi getiriyoruz’ diyerek ‘Arap Baharı ‘ projesini gerçekleştirmeye çalışan ABD, Cebelitarık boğazından girerek Fas, Tunus, Cezair, Libya, Mısır ve şu anda da Suriye’de yönetimleri devirdi.
BOP Planının devamında 3 ülke kalmıştı Suriye’de de ABD’nin istediği oldu, İran ve Türkiye kaldı. Bu bölgede önce İŞİD diye bir örgüt peydahladı ABD, “ İŞİD ‘den bölgeyi temizleyeceğiz “ diyerek Suriye’ye girdi. İŞİD’liler otobüslerle bölge bölge taşınarak “ mücadele veriliyormuş “ görüntüsü verilmeye çalışıldı ki, İŞİD lilerin silahlarıyla her operasyon bölgesinden rahatlıkla geçmelerine de izin verdiler. Çünkü ortada gerçekten bir terör örgütü yoktu. ABD girmek istediği ülkede önce bir terör örgütü kuruyor, sonra ona savaş açıyordu! İŞİD olayı konuşulmuyor bile..
ABD Akdeniz’e filo göndermek için, “ bir sebep “ buldu. O da HAMAS örgütünün aksiyon yapması idi. ABD ve İsrail, kurguladıkları planla; Hamas’ı İsrail’e saldırtarak, fitili ateşlediler. Filistin’i yok ettirip, İsrail’in enine boyuna ve Akdeniz’de genişlemesi için ‘kapı açtılar ‘. bölgedeki ülkelerin “ seslerinin çıkmaması “ için de ABD sessizce Uçak gemilerini Akdeniz’e demirledi, bölgeyi denizden ablukaya aldı. Gazze’de 600.000’e yakın Filistinli hayatını kaybederken, 1 milyona yakın yaralı, 2 Milyondan fazla Filistinli de mülteci durumuna düştü, vatansız yaşıyorlar.
7 Ekim 2023, Hamas "El Aksa Tufanı Operasyonu" olarak adlandırdığı operasyonun başladığını duyurdu ve 20 dakika içinde Gazze Şeridi'nden İsrail'e 5,000'den fazla roket attığını açıkladı! İsrail işgal fitilini ateşledi, sınırını açarak Hamas’ın İsrail’e saldırması için zemin hazırladı. Herkes Hamas’ı kahraman ilan etti ama, Hamas’ın kullanıldığını ve Filistinleri sattığını tarih yazacaktır. Orta Doğu’da her şey Amerika’nın yayınladığı haritaların gerçekleştiğini gösteriyor.
Irak’ta Kerkük ve Erbil dahil Saddam insanları öldürürken, Turgut Özal’a 36.paralel fikrini söyletenler? 36.paralel içinde kimleri korumak istediğini açıkça ortaya koymuşlardı. 36. Paralel sadece Kürt Bölgelerini kapsıyordu, Saddam 36. Paralel dışında kalan Türkmenlere karşı, her türlü silahı kullanarak soykırım yaptı.
36. Paralel içinde olanlar (Kuzey Irak Yönetimi) Kerkük petrolünü satarak Amerikan desteği ile kendilerine imarlı bir devlet kurdular. Türkiye, bu bölgeyi imar etti, liderlerine pasaport vererek Kuzey Irak’ın Dünya’ya açılması için yardımcı oldu.
ABD Irak’a girmek için kendi ikiz kulelerini vurdurarak, Irak’ın kitlesel imha silahlarını bahane edip Irak’a girdi, katliamlar da yaparak 3’e böldü. Türkmenler katliamlara ve saldırılara maruz kaldığından, nüfus olarak %60 azaldılar. Kuzey Irak’tan gelen silahlı güçler, Erbil ve Kerkük’te tüm tapu dairelerini basıp tapu kayıtlarını yaktılar, bankaları yağmaladılar. Çok sayıda Türkmen’i de öldürmekten çekinmediler. Türkmenler önce Saddam’dan sonra Kuzey Iraktan gelen silahlı milislerin saldırısına uğramıştır.
Kuzey Irak Yönetimi, ABD’nin bölgede kurduğu ilk devlet oldu. Yakında Kuzey Irak’tan Lazkiye’ye kadar uzanacak Kürt bölgesini ilk önce İsrail tanıyacak. Dönelim tekrar İsrail’e, İsrail Gazze ‘de ateşlediği fitili Mısır sınırına kadar indirirken, 1 Eylül 2024 tarihinde Lübnan’a da karadan ve denizden saldırdı, Başkent Beyrut’a bomba yağdırdı 5 bin kişi öldü. Lübnan da safdışı bırakıldı.
İsrail şimdi eksik kalan parçaları tamamlamak için düğmeye bastı. HŞT isimli gizli servislerin yönettiği örgüt ile Suriye’de saldırı başlattırdı. Esat çekildiği bölgeleri PYD/PKK yapılanmasına bırakırken, HTŞ nin saldırıları Başkent Şam a dayandı. Suriye Lideri Esat, Lazkiye’deki, Rus Üssüne sığındı.
HTŞ, İsrail adına Suriye’de tetikçilik yapıyor. Silahları mühimmatları, SİHA’ları ve ağır silahları var, silahları ABD daha önce “ binlerce TIR ile “ bölgeye taşıtmıştı.
Şu an ortam , tam İsrail’in damağına göre hazırlandı. İsrail kısa süre sonra Golan tepeleri üzerinden Suriye’ye girecek, ABD’nin temelini attığı Kuzey Irak ile birleştirecek. İsrail’in Kuzey Irak a kadar güvenliği sağlanmış olacak.
TÜRKİYEYİ BEKLEYEN TEHLİKE..
ABD Suriye’ye 2015 yılında, İŞİD i çökertme amacıyla! girdi.! Aslında öyle bir örgüt yoktu, PYD’den alınan teröristler, İŞİD rolünü üstlendiler!, insanların kafalarını kestiler. ABD’nin asıl niyeti önce YPG ve PKK’lıları sonra da Arap ve Suriyeli Hıristiyanları, Amerikalılar tarafından Türkiye’ye karşı önce eğitilmesi idi. Şu anda düzenli ordu gibi yönetiliyorlar, ellerinde son model Amerikan silahları var ve eğitimlerini de Amerika, YPG ve PKK’yı Türkiye’ ye karşı kullanma amacında. Ancak, İran’ı sindirdikten sonra! Türkiye’yi parçalama hamlesi, BOP’un en sonunda planlamış durumda. ABD, Türkiye’de bu işin Demokratik yoldan! Olduğunu göstermek için Eyalet Sisteminin hayata geçmesini arzu ediyor.
HTŞ isimli örgüt te Amerikalılar ile ittifak halinde. HTŞ yarın Türkiye’ye karşı silahlarını çevirecektir.
BM İKİZ YASALARI TÜRKİYE’NİN KALBİNDE BİR BIÇAK..
Sözleşme, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 16 Aralık 1966 tarih ve 2200 A (XXI) sayılı kararıyla kabul edilmiş ve 19 Aralık 1966 tarihinde imzaya açılmıştır. Sözleşme, 3 Ocak 1976 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye ANASOL-M Hükümeti döneminde Sözleşme'yi 15 Ağustos 2000 tarihinde imzaladı, imzalayanlar Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz idi.4868 sayılı Kanunun ilk aşaması tamamlanmış oldu. İmzaladılar ama TBMM’ye getiremediler, Bahçeli ANASOL-M hükümetini erken seçime sürükledi. İmzalanan bu sözleşme TBMM’ye sunulup kabul edilmediği için rafta duruyordu.
2003 yılında Başbakan Abdullah Gül ilk iş olarak TBMM’ den jet hızıyla geçirttiği “ikiz yasalar “ adı verilen4867 ve 4868 sayılı Kanunlar Türkiye’nin elini kolunu bağlayacak. Çünkü, İkiz Yasalar Türkiye’nin bölünmesine kadar varabilecek bir kanun. İkiz Yasalarda Türkiye’yi kalbinden bıçaklayacak, Bölgesel bölünmeler, “Federatif yapı” getirecek. Geldiğimiz noktada Türkiye’yi düşünen yöneticilerin durumu iyi kavrayıp tekrar masaya yatırarak “Bu kanunu hemen lağvetmeleridir.” Bu geri adım Türkiye’nin yararına olacaktır.
Abdullah Gül’ü Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atan bu “2 Sayfa 9 maddelik gizli planı”
Gizli anlaşmanın varlığı, uzun süre doğrulanmadı.
belgelenmiştir ve yalanlanamamıştır.
Bu anlaşma, hukuken bir hizmet sözleşmesi niteliğindedir.
“BOP içinde ABD ile birlikte hareket ediyoruz” diyen Gül, bu gizli sözleşmeye göre “Ortadoğu’daki tüm rejimlerin değişeceğini”, ABD’nin sözcüsüymüş gibi ilan etmişti (Vatan, manşet, 24 Mayıs 2003 ve Radikal, 14 Mart 2006).
“Tezkerenin reddinden sonra Powel’ın Türkiye’ye yaptığı ziyarette bölgede yapılması gerekenleri beraber kararlaştırdık”.
13 Mart 2006 günü AKP’nin Kızılcıhamam Toplantısında milletvekillerine verilen brifingte konuşan Abdullah Gül, “BOP kapsamında ABD ile birlikte hareket edeceğiz. Amacımız, İslam ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek” demiştir.
Gül’ün yukarıdaki açıklamalarından anlaşıldığı gibi, 12 Eylül 2013 Milliyet Gazetesinde yayınlanan belgeler, Abdullah Gül’ün 2 Nisan 2003 günü Vatan Gazetesindeki açıklamasına konu olan 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşmanın ekleri olduğu anlaşılmaktadır.
Abdullah Gül'ün Amerikan Dışişleri Bakanı Colin POWELL ile İmzaladığı iddia edilen 2 sayfa 9 maddelik Gizli Anlaşma (basında yer alan haber -- alıyor:https://www.isvecpostasi.com/haber/299/abdullah-gulun-abd-ile-gizli-sozlesme-imzaladigi-kanitlandi.html )
1 Türk askeri Irak’ın kuzeyinden çekilecek Sınır harekâtlarına son verilecek ve
PKK’ya askerî harekât için ABD’den izin alınacak:
2 Ankara yönetimi anlaşmaya uymazsa Ambargo ve askerî yaptırım uygulanacak:
3 ABD’nin İran ve Ortadoğu harekâtlarına Aktif destek ve katılım sağlanacak:
4- Türk ordusunun asker ve Silah gücünde indirim yapılacak:
5- Irak’ın kuzeyinde kurulan kukla devlet Türkiye tarafından resmen tanınacak:
6- PKK/KADEK elemanlarına Geniş kapsamlı af getirilecek ve PKK yasallaştırılacak:
7- Güneydoğu belediyelerine zerklik sağlanacak ve adım adım Federasyona geçilecek:
8- Kıbrıs’ta Denktaş devre dışı bırakılacak ve Annan Planı küçük değişikliklerle uygulanacak Ege’de Yunanistan’ın taleplerine Esnek tavır alınacak:
9- Ermenistan’a yönelik kısıtlamalar kaldırılacak:
“TBMM’de buna oy vermeyecek vekil olacağını düşünmüyorum ( İkiz yasaların hayata geçmesini bekleyen, ABD’den vaad alan her gün TBMM Kürsüsünden Devlete, devletin güvenlik güçlerine karşı açıklama yapanlar hariç ).
IKYB ‘NİN PULLARI ..
Papa Francesco'nun ziyareti nedeniyle Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) tarafından basılan hatıra pullarında, Türkiye'deki "bazı illeri de içeren bir harita" yı gösteriyordu.
IKBY Ulaştırma Bakanı Ano Cewher Edbulmesih Ebdoke, Papa Francesco ile paylaşılanların henüz taslak halindeki pul tasarımları olduğunu ! ve bunlardan hangisinin kullanılacağına henüz karar verilmediğini söylemişti. !
IKYB’de yakında Irak bayrağını kaldırıp kendi bayrağı ile devlet olduğunu ilan edecek, Sonrasında ise İKİZ Yasalar hayata geçirilmesini bekleyerek Güneydoğunun filebisit denilen referandumla kendilerine bağlanmasını bekleyeceklerdir..
Bu yasa, Türkiye’yi, etnik bölünme yasasıdır (I. ve II. Sözleşmeler, Madde 1).
Bu yasa, Türkiye’yi, ekonomik parçalara ayırma yasasıdır. (I. ve II. Sözleşmeler, Madde 1/2, I. Sözleşme, Madde 25)
Bu yasa, Türkiye’yi toplumsal parçalama yasasıdır (I. Sözleşme, Madde 2/2, II. Sözleşme Madde 2/1)
Bu yasa, Türkiye’nin devlet ve millet bütünlüğünü ayakaltına alma yasasıdır. (I. Sözleşme, Madde 1, 2, 25; II. Sözleşme, Madde 1, 2)
Bu yasa, Türkiye’nin devlet ve millet egemenliğini yok etme yasasıdır. (I. Sözleşme, Madde 5 ve 25)
Bu yasa, yabancı devletlere, “müdahale hakkı’ tanımaktadır (II. Sözleşme, Madde 40, 41)
Bu yasa, Lozan Antlaşması’nı delik deşik etmiştir (I. Sözleşme, Madde 1, 27)
Bu yasa, Anayasa’da özel himaye gören Devrim Kanunlarına son öldürücü darbeleri indirmektedir.
Bu yasa, Anayasa’yı ortadan kaldırma yasasıdır (I. Sözleşme, Madde 1, 2, 5, 13/3, II. Sözleşme, Madde 18/4, 27)
Bu yasa ABD’li Wilson’un Büyük Kürdistan ve Ermenistan hayalinin inşasının tuğlasıdır.
Bu yasa, Lozan Antlaşması’nı imzalamayan Evangelist Protestan Amerika’nın “Barbar ve Müslüman Türklerden” intikam alma isteğinin açık belgesidir.
Ortadoğu’da sınırımızdaki bu olaylar olurken Türkiye, Irak ve İran güçlerini birleştirmeli, Rusya ve Çin’i de yanlarına alabilirler.
Suriye’deki Rejimin yıkılması ise endişeleri daha çok arttırıyor. Suriye’yi çökerten Amerika, babasının hayrına bir şey yapmıyor. Terör örgütü kurup ülkeleri bölmeye çalışıyor. PKK da kuran ABD değil mi ? Özlü bir Atasözümüz var “ gülme komşuna gelir başına “ . HTŞ’nin PYD ile çatışmaması, Türkiye’nin zararınadır. YPG palazlanacak bölgede..
Kısa bir süre sonra Suriye Başbakanı HTŞ’lilere Hükümeti teslim edecek.. Birkaç ay sonra da ben Cumhurbaşkanının Şam’a gideceğini düşünüyorum, Emevi Camiinde namaz da kılabilir..
Mustafa Kemal Atatürk, 1920 yılında kuruluşundan kısa bir süre sonra Büyük Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada şunları söylemişti:
"Hep kabul ettiğimiz esaslardan birisi ve belki birincisi olan hudut meselesi tayin ve tespit edilirken, hudud-u millimiz (ulusal sınırlarımız), İskenderun'un cenubundan (güneyinden) geçer, şarka (doğuya) doğru uzanarak Musul'u, Süleymaniye'yi, Kerkük'ü ihtiva eder. İşte hudud-u millimiz budur dedik!"
Esat Rejimi çökertildi, Esattan sonra ne olacağı konuşuluyor.. Esat Rusya'ya son kez gittiği zaman, Rusya ve İran artık desteklerini çekmişlerdi. Esat ta Ülkenin tamamen işgal edileceğini, fazla insan ölmemesi için askerlerini dağıttı, muhalifler de kolaylıkla Şam'ı bile geçirdiler. Tek kurşun atmadan transit olarak Halep'ten Şam'a uzanan muhalifler, Suriye'de ne olacağını bilmeseler bile, ABD nin sopası ile sürü halinde denileni yapacaklar. 20 Ocak'ta Trump görevi devraldıktan sonra Ortadoğu konusuna el atacak, İsrailin arkasında durarak, bölgede kurulacak devleti korumaya alarak Devletin oluşmasını sağlayacak. Tek parça mı olur 3 parça mı olur Suriye, bu parçaların sınırlarını bilmek şu an mümkün değil gibi. Bİr gerçek var ki Suriye'de aslan payı YPG/PKK ' ya verilecek, Kuzey SUriye diye ayrılacak ama petrol bölgesi Deynizor da PYD'nin elinde olacak. Suriye nüfusunun %80'e yakını Sünni Müslüman, %10'u Alevi, %5'i Hristiyan, %3'ü Dürzi'dir. Hristiyanlar içinde Süryaniler ve Ortodoks Ermeniler önemli yer tutmaktadır. Sünnilerin %60 ı ise Şam, Halep, Humus, Hama gibi şehirlerde yaşamaktadırlar..
Yorumlar